Difference between revisions of "Language/Turkish/Vocabulary/Weather"
< Language | Turkish | Vocabulary
Jump to navigation
Jump to search
Bukettdurakk (talk | contribs) (Created page with "I hope it will be helpful for you. :) In Turkish; Weather : Hava What's the weather like? or How is the weather? : Hava nasıl? İt's ...... : Hava ... Sunny: Güneşli Clou...") Tags: Mobile edit Mobile web edit |
|||
Line 1: | Line 1: | ||
I hope it will be helpful for you. :) | I hope it will be helpful for you. :) | ||
In Turkish | In Turkish: | ||
*Weather : Hava | |||
Raining: Yağmur | *What's the weather like? or How is the weather? : Hava nasıl? | ||
Hailing: Dolu | *İt's ...: Hava... | ||
Snowing: Kar | *Sunny: Güneşli | ||
*Cloudy: Bulutlu | |||
*Windy: Rüzgarlı | |||
*Foggy: Sisli | |||
*Stormy: Fırtınalı | |||
*It's ...: ...Yağıyor. | |||
*Raining: Yağmur | |||
*Hailing: Dolu | |||
*Snowing: Kar | |||
*What a nice day!: Ne kadar güzel bir gün! | |||
*What a beautiful day!: Ne kadar güzel bir gün! | |||
*It's not a very nice day: Çok güzel bir gün değil | |||
*What a terrible day!: Ne kadar kötü bir gün! | |||
*What miserable weather!: Ne kadar kasvetli bir hava! | |||
*It's starting to rain : Yağmur yağmaya başlıyor | |||
*It's stopped raining: Yağmur durdu | |||
*It's pouring with rain: Sağanak yağmur yağıyor | |||
*The weather's fine: Hava güzel | |||
*The sun's shining: Güneş parlıyor | |||
*There's not a cloud in the sky: Havada tek bulut bile yok | |||
*The sky's overcast: Gökyüzü bulutlarla kaplı | |||
*It's clearing up: Hava açılıyor | |||
*The sun's come out: Güneş çıktı | |||
*The sun's just gone in: Güneş kayboldu | |||
*There's a strong wind: Çok şiddetli bir rüzgar var | |||
*The wind's dropped: Rüzgar duruldu | |||
*That sounds like thunder: Gök gürüldedi | |||
*That's lightning: Şimşek çaktı | |||
*We had a lot of heavy rain this morning: Bu sabah şiddetli bir yağmur vardı | |||
*We haven't had any rain for a fortnight: İki haftadır yağmur yağmadı | |||
*What's the temperature?: Hava kaç derece? | |||
probably about 30°C : Herhalde yaklaşık 30°C | *It's 22°C: Hava 22°C | ||
*Temperatures are in the mid-20s: Hava sıcaklığı yaklaşık 25 derece | |||
*What temperature do you think it is?: Sence hava kaç derece? | |||
*probably about 30°C: Herhalde yaklaşık 30°C | |||
*It's…: hava… | |||
*Hot: Sıcak | |||
*Cold: Soğuk | |||
*Baking hot: Çok sıcak | |||
*Freezing: Çok soğuk | |||
*Freezing cold: Çok soğuk | |||
*It's below freezing: Hava donma derecesinin altında. | |||
*What's the forecast?: Hava durumu nedir? | |||
*What's the forecast like?: Hava durumu nasıl görünüyor? | |||
*It's going to freeze tonight: Bu akşam donma olacak | |||
*It looks like it's going to rain: Yağmur yağacak gibi gözüküyor | |||
*We're expecting a thunderstorm: Gökgürültülü sağanak yağış bekliyoruz |
Revision as of 17:31, 12 October 2016
I hope it will be helpful for you. :)
In Turkish:
- Weather : Hava
- What's the weather like? or How is the weather? : Hava nasıl?
- İt's ...: Hava...
- Sunny: Güneşli
- Cloudy: Bulutlu
- Windy: Rüzgarlı
- Foggy: Sisli
- Stormy: Fırtınalı
- It's ...: ...Yağıyor.
- Raining: Yağmur
- Hailing: Dolu
- Snowing: Kar
- What a nice day!: Ne kadar güzel bir gün!
- What a beautiful day!: Ne kadar güzel bir gün!
- It's not a very nice day: Çok güzel bir gün değil
- What a terrible day!: Ne kadar kötü bir gün!
- What miserable weather!: Ne kadar kasvetli bir hava!
- It's starting to rain : Yağmur yağmaya başlıyor
- It's stopped raining: Yağmur durdu
- It's pouring with rain: Sağanak yağmur yağıyor
- The weather's fine: Hava güzel
- The sun's shining: Güneş parlıyor
- There's not a cloud in the sky: Havada tek bulut bile yok
- The sky's overcast: Gökyüzü bulutlarla kaplı
- It's clearing up: Hava açılıyor
- The sun's come out: Güneş çıktı
- The sun's just gone in: Güneş kayboldu
- There's a strong wind: Çok şiddetli bir rüzgar var
- The wind's dropped: Rüzgar duruldu
- That sounds like thunder: Gök gürüldedi
- That's lightning: Şimşek çaktı
- We had a lot of heavy rain this morning: Bu sabah şiddetli bir yağmur vardı
- We haven't had any rain for a fortnight: İki haftadır yağmur yağmadı
- What's the temperature?: Hava kaç derece?
- It's 22°C: Hava 22°C
- Temperatures are in the mid-20s: Hava sıcaklığı yaklaşık 25 derece
- What temperature do you think it is?: Sence hava kaç derece?
- probably about 30°C: Herhalde yaklaşık 30°C
- It's…: hava…
- Hot: Sıcak
- Cold: Soğuk
- Baking hot: Çok sıcak
- Freezing: Çok soğuk
- Freezing cold: Çok soğuk
- It's below freezing: Hava donma derecesinin altında.
- What's the forecast?: Hava durumu nedir?
- What's the forecast like?: Hava durumu nasıl görünüyor?
- It's going to freeze tonight: Bu akşam donma olacak
- It looks like it's going to rain: Yağmur yağacak gibi gözüküyor
- We're expecting a thunderstorm: Gökgürültülü sağanak yağış bekliyoruz